SİTARE VE VENİSE Ipıssız gökyüzünün bir köşesinde, zifiri karanlığın gölgesinde ışıl ışıl parlayan Sitare adında minik bir yıldız varmış. Bu yıldız çok yalnızmış. Öyle yalnızmış öyle yalnızmış ki keşke bir arkadaşım olsaydı diye iç çeker, bazen de yalnızlıktan için için ağlar dururmuş. Bir gün, Sitare gökyüzünün taa uzaklarından bir ışık hissetmiş. Işık gittikçe yaklaşıyormuş. Aman Allahım o da ne? Bu, tıpatıp kendi gibi minik bir yıldızmış. Onun da suratı asık yapayalnızmış. “Heyyy” demiş minik yıldız Sitare, “Küçük yıldız küçük yıldız nereye böyle?” Asık suratlı yıldız bu sese öyle şaşırmış ki başını kaldırmış önce, suratı şaşkına çevrilmiş karşısında Sitare’yi görünce. “Mmm… Şey… Merhaba ben Venise, gökyüzünde yapayalnız dolanırken kaybolmuşum da öyle.” Minik yıldız Sitare bunu duyunca zıplayıvermiş yerinde. “Yaa benim de hiç arkadaşım yok. Yapayalnızım ben de bu karanlık gökyüzünde. Arkadaş olup dolaşalım mı evreni el ele?” Venise çok sevinmiş Sitare’nin teklifine. Hoooop S...
👏🏻👏🏻👏🏻
YanıtlaSil